Enerji dönüşümü, iklim krizine karşı verilen mücadelenin en önemli adımlarından biri. Ancak kömür gibi yüksek karbonlu sektörlerden çıkış süreci, yalnızca teknik ve çevresel bir mesele değil; aynı zamanda derin bir sosyal adalet sorunu. Çünkü bu alanlarda çalışan binlerce insan, sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir hayat kurmuş durumda. Ve bu hayatın bedeli, çoğu zaman sağlıkları, aile düzenleri ve yıllar süren fedakârlıklarla ödenmiş.
Kömür işçileri, yıllar boyunca zorlu koşullarda çalışarak, yüksek hava kirliliği ve çevresel tehditler altında yaşamlarını sürdürdü. Bu insanlar, çalıştıkları sektöre sadece emek değil, ömürlerini verdiler. Bugün "temiz enerjiye geçelim" derken, bu insanların yeniden nasıl iş bulacağı, nasıl geçineceği, hangi sosyal desteklerle hayatlarını sürdürecekleri sorusu göz ardı edilemez. İşte tam da bu yüzden "adil geçiş" kavramı hayati öneme sahip.
Adil geçiş, kimseyi geride bırakmayan, işini kaybedenlere sosyal koruma sağlayan ve onların yetkinliklerine uygun yeni iş alanları oluşturan bir yaklaşımdır. Geçim kaynaklarını riske atmadan, daha düşük koşullar dayatmadan, kömürden çıkışı insan onuruna yakışır bir şekilde gerçekleştirmek gerekir. Aksi takdirde, enerji dönüşümü sadece çevresel bir başarı değil, aynı zamanda toplumsal bir adaletsizlik haline gelebilir.
Tüm Türkiye’de kömürün istihdam ettiği 40 bin kişi var
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) hane halkı işgücü anketleri sayesinde, Türkiye’de kaç kişinin kömür ve linyit madenciliğinde çalıştığını görebiliyoruz. Doğrudan kömürde çalışan kişi dediğimiz zaman, 2021 yılı itibarıyla 40 bin kişiden söz ediyoruz. Türkiye ekonomisinin büyüklüğü açısından baktığımızda, 40 bin kişi oldukça küçük bir grup.
Kömür madenciliği, Türkiye'nin birçok ilçesinde hâlâ önemli bir istihdam kaynağı olarak öne çıkıyor. Özellikle Zonguldak-Kilimli (%32), Bartın-Amasra (%29), Çorum-Dodurga (%26), Zonguldak-Merkez (%23) gibi ilçelerde taşkömürü madenciliği, yerel ekonominin bel kemiğini oluşturuyor. Manisa-Soma (%45), İzmir-Kınık (%47), Eskişehir-Mihalıççık (%34) ve Kütahya-Domaniç (%21) gibi ilçelerde ise linyit madenciliği, hem istihdam hem de enerji üretiminde kilit rol oynuyor. Bu ilçelerde madencilik sektörü, nüfusun önemli bir bölümüne iş imkânı sağlamakla birlikte, sosyal yaşamı ve şehirlerin gelişim rotasını da şekillendiriyor.
Ancak kömür ile kalkınan bu ilçeler, enerji geçiş sürecinde çevresel ve ekonomik dönüşümlerle yüzleşmek durumunda. Artan karbon emisyonu baskısı ve yeşil enerji yatırımlarının teşvik edilmesi, bu bölgelerde alternatif istihdam alanlarının oluşturulmasını zorunlu kılıyor. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda, bu ilçelerde madencilik faaliyetlerinin çevreyle dost teknolojilerle yeniden ele alınması, hem yerel halkın sağlığı hem de ekonomik direncin sürdürülmesi açısından büyük önem taşıyor.
|
- İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa
- Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa
- Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0
- aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/
- Good4trust Sürdürülebilir Ürünler Mağazası: https://good4trust.org/beslersifa
0 Yorumlar
Yorumunuz İçin Teşekkürler..