3. Uluslararası Meteoroloji, Toz Taşınımı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Çalıştayı - İstanbul

“Meteoroloji, Toz Taşınımı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele” konulu Üçüncü Uluslararası Çalıştay, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü’nce 28 Ekim Pazartesi günü İstanbul DSİ 14. Bölge Müdürlüğü Dragos Tesisleri’nde başladı. 




31 Ekim 2013 tarihlerine kadar devam edecek çalıştaya 14 ülkeden (Suudi Arabistan, Umman, Lübnan, İran, Libya, Cezayir, Fas,  Mısır, Sudan, Yemen, Filistin, Birleşik Arap Emirlikleri, Tunus, Ürdün) 34 katılımcı ve Sırbistan ve İspanya’dan birer eğitimci olmak üzere toplam 16 ülkeden 36 uzman iştirak ediyor.


Saygı duruşu ve ardında İstiklal Marşı ile başlayan Çalıştay’da Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü Tanıtım Filminin ardından Bakanımız Prof.Dr.Veysel Eroğlu’nun mesajı okunmuştur. 

Bakan Eroğlu; Akdeniz havzası, Ortadoğu, Afrika ve Orta Asya’nın bazı kesimlerinin iklim değişikliğine en fazla maruz kalan alanlar olduğunu ifade ettiği mesajında şu hususlara değinmiştir “Küresel iklim değişikliğinin pek çok problemi beraberinde getirdiği günümüzde geç kalınmadan ortak mücadele stratejileri belirlenmesi büyük önem arz etmektedir. 

Esasen ülkeler arasında koordineli bir işbirliğine gidilmesi, toz taşınım modelleriyle yapılan tahminlerin, toz taşınım yollarının belirlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması konusu son derece elzemdir. 

Türkiye Cumhuriyeti Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak ortak çalışmalara ve bilgi alışverişine her zaman hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum, hiçbir ayrım gözetmeden bütün ülkelere ağaçlandırma, fidan üretimi, orman yangınlarıyla mücadele konularında yardımlarda bulunmaktayız. 

Bu gayeye istinaden ortak çalışmalara ve bilgi alışverişine her zaman hazır olduğumuzu ifade ederek, Meteoroloji, Toz Taşınımı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Çalıştayının hayırlı olmasını ve başarılı geçmesini diliyorum. “


Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Hanifi Avcı, Meteoroloji, Toz Taşınımı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Çalıştayı’nın bu sene 3.sünü düzenliyor olmaktan duydukları memnuniyeti ifade ederek başlamış olduğu açılış konuşmasını şöyle sürdürmüştür “3 sene önce yine İstanbul’da Türkiye, İran, Irak ve Suriye arasında bir işbirliği çalışması olarak başlamış olan bu çalışma 2 sene içinde 16 ülkeyi biraraya getiren önemli bir bilgi paylaşımı olma yönünde ilerlemektedir. Bundan dolayı büyük bir memnuniyet duymaktayız. 

Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü olarak eğitime, kurumsal kapasitenin geliştirilmesi ve uzman yetiştirilmesine büyük önem veriyoruz. Bu yıl, Genel Müdürlük olarak özellikle çölleşme konusundaki eğitimlere büyük ağırlık verdik. Her yıl yüzden fazla eğitimciyi ülkemize çağırarak birbirimizin tecrübelerinden faydalanmayı amaçlıyoruz. Bu minvalde her sene, bir sonraki sene  gerçekleştirilecek olan çalıştaylara daha çok katılım olması için çabalıyoruz. “


Karşılıklı olarak tecrübelerden faydalanmanın önemli olduğunu vurgulayan Genel Müdür Avcı, 2015 yılında gerçekleştirilecek olan UNCCD COP 12 toplantısının ve Bölge Koordinasyon Ofisinin Türkiye’de olacağının haberini paylaşmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti. 

Türkiye’ye gelen tozların üç ana kaynağı olduğunu ifade eden Genel Müdür, bunların Ortadoğu ve özellikle Afrika’dan gelen tozlar, İç ve Orta Anadolu’dan rüzgar erozyonundan gelen tozlar ve şehirlerin yakın çevrelerinden kalkan tozlar olduğunu, tozu sabitlemenin amaçlandığını, bu bağlamda Türkiye’nin özellikle ağaçlandırma çalışmalarını önemsediğini belirtmiştir. 

Yeşil kuşak ağaçlandırmalarına büyük önem verdiklerini söyleyen Genel Müdür Hanifi Avcı, özellikle tarım alanlarında rüzgar perdeleri oluşturduklarını, sulama yolu ile de toprağı yerinde tutmaya çalıştıklarını belirtmiştir. 

Hazırladıkları Erozyonla Mücadele Eylem Planı, Yukarı Havza Sel Kontrolu Eylem Planı, Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planları ile topyekün bir mücadele içinde olduklarını ifade eden Avcı, dört gün boyunca sürecek olan bu çalıştayın başarılı geçmesi temennisi ile sözlerine son vermiştir. 


Açılış konuşmalarında ikinci olarak söz alan Meteoroloji Genel Müdürü İsmail Güneş, Dünya Meteoroloji Teşkilatının 191 üyesinden biri olduklarını ve faaliyet alanlarındaki bilimsel gelişmeleri yakından takip ettiklerini , Genel Müdürlüklerinin ürettiği ECUWF modellerinin kullanılmakta olduğunu ifade etmiştir.

Akdeniz İklim Kuşağında yer alan ülkemizin iklim değişikliğinden etkilenecek ülkelerden olduğunu, toz fırtınalarına maruz kaldığını ifade eden Genel Müdür Güneş, kuraklığın artışıyla toz taşınımının arttığını , solunum yolu ve  kalp rahatsızlığına sebebiyet verdiğini ve özellikle  yaşlı ve çocukların etkilendiğini belirtmiştir.  Toz fırtınasından hava ve deniz yolu trafiğinin de etkilendiğini söyleyen Güneş, kum ve toz fırtınası konusunda bölgesel işbirliği kapsamında yayınlanan Tahran Deklarasyonu ‘nun bölgesel işbirliğini güçlendirdiğini, çölleşme ve kurakla ilgili araştırmalarına devam ettiklerini ifade etmiştir. 


Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı  katılımcıları selamlayarak başladığı sözlerinde kurumlar ve disiplinler arası işbirliğinin önemli olduğunu ifade etti. Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün 2011 yılında su kaynaklarının havza bazında yönetilmesi amacıyla kurulduğunu belirten Genel Müdür, ulusal, uluslararası su kalitesi yönetimi üzerinde çalışıldıklarını, su kalitesinin sağlanması ve izlenmesi, taşkın yönetimi, kurak dönemlerde su yönetimi ile ilgili çalışmaların yürütülmekte olduğunu vurguladı. Kuraklık yönetimi kapsamında Konya Kapalı ve Akarçay Havzalarında çalışılmakta olduğunun altını çizen Kınacı, toz taşınımının bilimsel mekanizmasının öğrenilmesi, etkilerinin en aza indirilmesi önemli olduğunu, ÇEM Genel Müdürlüğü ile ortak olarak Havza Yönetim Stratejisi’nin oluşturulduğunu ifade etti. 


Çalıştayın açılış konuşmalarında son olarak söz alan Orman Genel Müdürü İbrahim Çiftçi, Genel Müdürlüklerinin üç ana görevinin bulunduğunu, bunların;  ormanların korunması, genişletilmesi ve işletilmesi olduğunu ifade etmiştir. Ormanların korunması ve yangınla mücadele konunda ülkemiz lider bir ülkedir diyen Genel Müdür Çiftçi sözlerine şöyle devam etmiştir;  “Fidan üretimi 400 milyona ulaşmıştır. Ülkemizin %27si ormanlarla kaplı olup ormanların  %99’u devlete aittir. Ağaçlandırma konusunda da son yıllarda büyük bir atılım yapılmıştır. 2008- 2012 yıllarında yapılan ağaçlandırma seferberliği kapsamında 2,429 milyon saha rehabilite edilmiştir. “


Her ülkenin ağaçlandırma konusunda üzerine düşeni yapmasının önemini vurgulayan Genel Müdür ülkeler arasında işbirliğinin öneminin altını çizmiş ve  OGM’nin herzaman destekleyerek, tecrübelerini paylaşmaya açık olunduğunu ifade etmiştir. 



Bazı tarımsal yaklaşımlara göre tozun faydası olduğu söylenmektedir. Mineralleşme açısından bu konuda gübreleme ve katkı maddesi olarak toz ince mineral olarak görünmektedir. Çevresel yaklaşımlara göre de son derece zararlı ouğu söylenmektedir.


Orman İdaresi Planlama Daire Başkanı Rüztem Kırış; Durusu Kumul Ağaçlandırmaları sunumu yapmıştır, Terkos Gölü 39yıllık bir çalışmadan sonra, "Terkos Gölü Terkos Çölü olmasın" hedefleri ile ormancılığın duayenlerinin azimli çalışmaları ile biyoçeşitliliği olan ormanlık alan haline getirilmiştir, diye bahsetmiştir. Çalıştayın son gününde Terkos GÖlüne Teknik bir gezi planlanmaktadır. Sudan Tunus Cezayir temsilcileri ile yan etkinlik ve örnek projeler yapılacağından bahsedilmiştir.

Türkiye'de Kurak ve YarıKurak Alanların Ağaçlandırılmasında Sedir Ağaçlandırmalarının başarısı ve Türkiye'nin Sedir Ağaçlandırmalarındaki deneyimli, bilimsel ve Azimli çalışmalarıyla büyük bir yol katetmiştir. Prof Dr Melih Boydak bu konuda Sedir Babası ünvanıyla nitelendirildiğini ifade etmiştir.

Iğdır Ovası Çöl durumdan Tozlu bir ortamdan bitkilendirilmiş ve yemyeşil bir alan olduğundan bahsetmiştir. Tükiye'de Rüzgar Erozyonu Toz Taşını olarak addedilmektedir. Sahra Çölü (Mısır), Suriye ve Arabistan Çöllerinden gelen tozlar ile ithalatçı bir toz taşınımı sözkonusudur. Mineralleşmeyi arttırdığı için gübreleşme vazifesi gören Toz Taşınımı verimi artırmaktadır.

Türkiye'nin Erozyon Kontrolü Çalışmalarını anlatan Daire Başkanı Mahmut Temiz; teraslarda ülkemizin kültürel ve bilimsel deneyimleri mevcuttur, demiştir. Teraslar erozyonu önlemek, (sel taşkın heyelan gibi) doğal afetlerin önlenmesinde ve su hasadı konusunda çok önem kazanmaktadır. Teraslar havza yaklaşımı düşünülerek yapılmakta, toprak ve suyu ormancılık ve tarım açısından önem kazanmaktadır.

Prof Dr Günay Erpul; Erozyonun sebep olduğu zararlara;saha-içi zararlar ve saha-dışı zararlar olarak 2'ye ayırmış ve saha-dışı zararları; hava kalitesinin bozulması, ulaşım yollarının bozulması, sulama kanallarının bozulması, trafik kazalarına sebebiyet vermesi, elektronik aletlerin zararları, ölümcül hastalıklara (akciğer,deri, kanser, astım, enfeksiyon hastalıkları..vb) sebep olduğunundan bahsetmiştir.

Ülke sunumlarında Cezayir ülkesi olarak sunum yapan Yamina Bachır Bouaıdıra; sözlerini şu şekilde sonlandırmıştır. "The best time to plant atree is twenty years ago. The second best time is now." African Proverb. Ağaç dikmek için en iyi vakit 20 yıl önceydi, geçti. İkinci en iyi vakit şu andır." Afrika Atasözü.

Yan Etkinlik olarak sergi ve standlar Çölleşme ve Erozyonla Mücaele açısından Türkiye deneyimleri yayınlanmış ve gösterime sunulmuştur. Görsel Etkinlikte Okan Çançin, İnci Topak etkin rol almıştır. Toplantının koridorlarında ÇEM, DSİ, OGM, MEteroloji, SYGM Genel Müdürleri arasında geçen güzel muhabbetin izleri vardı. Delegeler arasında kaynaşma ve İkili tanışmalar dikkati çekmektedir. 

Koridorlarda Nisan Yağmurlarının, USDA'nın da İnce mineral diye'de isimlndirdiği tozlar ile bereket ve değer kazandığından bahsedilmiştir. Zira Nisan aylarındaki tozlar ile Toprağın ve bitkinin, su ihtiyacı Nisan yağmurlarıyla karşılanır.Bu dönemdeki yağışlar, gübrenin toprağa daha hızlı bir şekilde karışmasını sağlar. Ürünün hem kalitesini hem de verimini artırır. 

“Meteoroloji, Toz Taşınımı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele” konulu Üçüncü Uluslararası Çalıştay 31 Ekim 2013 günü son bulacaktır. 


Yorum Gönder

0 Yorumlar