Ankara İlyakut Kızılçam ve Sedir Orijin Denemelerinde Teknik İnceleme Yapıldı

Ankara-İlyakut sahasında 1989 yılında başlatılan  Kızılçam ve Sedir orijin denemeleri ile     Ankara  Gazi Üniversitesi yerleşkesinde tesis edilmiş Kızılçam ağaçlandırmalarını  incelemek amacıyla, 22 Nisan 2014 tarihinde, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdür Yardımcısı M. Mustafa GÖZÜKARA başkanlığında  teknik gezi düzenlenmiştir.

Teknik gezide,  Orman Genel Müdürlüğü Ağaçlandırma Dairesi Başkanlığı personeli Dr. Said DAĞDAŞ orijin denemeleri ve Ankara’da yapılan  Kızılçam ağaçlandırmaları  hakkında geniş bilgiler vermiştir. 

Teknik geziye;  Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü Erozyon Kontrolü Daire Başkanı Hayrettin YILDIRIM,   Şube Müdürleri ve teknik personeli katılım sağlanmıştır.

Teknik gezi kapsamında; öncelikle Gazi Üniversitesi rektörlük binasının bulunduğu bahçedeki Kızılçam koruluğu yerinde görülmüştür. Yaklaşık 45-50 yaş aralığında olduğu tahmin edilen korulukta Kızılçamın kesintisiz büyüme performansına ve kent ormancılığı için önemine vurgu yapılmıştır.

Ankara İlyakut deneme sahasında 1989 yılında oluşturulan  Kızılçam Orijin denemelerinin, üç tekerrürlü, her parselde 16 adet bireyle temsil edilen 36 orijinden oluştuğu, Toros Sediri Orijin denemelerinin  ise 35 orijinin bulunduğu belirtilmiştir. 
Sedir Orijin denemeleri sonucunda;  Ankara şartlarına en uyum sağlayan orijinin Adana Saimbeyli Çatak  olduğu tespit edilmiştir.

Kızılçam orijin denemeleri sonucunda ise; Bafra-Çamgölü, MKP-Burhandağı, K.Maraş-Suçatı orijinleri başta olmak üzere; Balıkesir-Sındırgı-Bigadiç, Burdur-Gölhisar-Koçaş dağı, Tarsus-Karakoyak, Antakya-Uluçınar orijinlerinin, kurak-yarı kurak sahalarda  kullanılmasının  başarıyı artıracağı  belirtilmiştir.

1984 yılında tesis edilmiş İlyakut  ağaçlandırma  sahalarında kızılçam, karaçam ve sedirlerin başarılı olduğu, kuraklığa ve tuzluluğa daha dayanıklı olan kızılçamların, diğer türlere göre daha fazla boy ve artım yaptığı, yetişme muhiti şartlarına uyum sağladığı ve  büyüme enerjisinin gayet iyi olduğu gözlemlenmiştir.

Kurak- yarı kurak ağaçlandırma yatırımlarında blok halinde yapraklı dikiminin, yapraklıların ibrelilere kıyasla daha fazla su ihtiyacı olduğu ve bu ihtiyaçlarının kurak ve yarı kurak alanlarda tam olarak karşılanamadığından,  son derece tehlikeli sonuçlar doğurabileceği ağaçlandırma çalışmalarında gözlemlenmiştir. Kurak ve Yarı kurak alanlarda ibreli ve yapraklıların karışım olarak sahaya getirilmesinin hedeflenen başarıyı yakalamada daha etkin olacağı belirtilmiştir.

Doğal olarak, Doğu Akdeniz Havzasına özgü, bir çam türü olan  Kızılçam (Pinus brutia Ten.), Akdeniz ikliminin müşir türlerinden olup tipik bir ışık ağacıdır. Kurak koşullara son derece dayanıklı, çok farklı toprak koşullarında başarıyla yetişen ve yetiştirilen, Türkiye’nin de en önemli hızlı gelişen ağaç türüdür. 

Soğuğa karşı hassas olduğu ve soğuktan etkilendiği bildirilmesine rağmen, kurak ve yarı kurak  bölge özelliği taşıyan Ankara ve çevresinde 30’lu yaşları geçmiş ve diğer türlere göre   daha iyi gelişim sağlayan Kızılçam türümüz, bu bölgelerde yapılacak ağaçlandırma çalışmalarında gözden uzak tutulmamalı ve ağaç türü karışımlarında kullanılması gerektiği belirtilmiştir. 








Yorum Gönder

0 Yorumlar