Anadolu Manzaraları

1957 yılında Prof. Dr. Hikmet Birand tarafından kaleme alınan Anadolu Manzaraları, Anadolu’nun zengin coğrafi ve kültürel dokusunu bilimsel bir bakış açısıyla gözler önüne seren nadir eserlerden biridir. Birand, Anadolu’yu karış karış gezmiş, gördüklerini hem doğa bilimi hem de insan ve kültür ilişkisi açısından açıklamış bir bilim insanıdır. Kitabın sayfaları, sadece doğal güzellikleri değil, aynı zamanda yazarın derin vatan sevgisini ve bilime dayalı yorumlarını da yansıtır.

Birand, Türkiye’de bitki sosyolojisi alanında öncü çalışmalara imza atmış, bitkileri kişileştirerek karmaşık botanik konularını herkesin anlayabileceği bir dille anlatmıştır. Kitapta geçen her manzara, her bitki ve her öykü, okuyucuyu adeta o yerdeymiş gibi hissettirir. Ankara yakınlarındaki Hacıkadın Deresi’nin büyüleyici güzelliğinden Nisan yağmurlarının incelikle betimlenen dansına kadar, Birand’ın gözlem gücü ve anlatım zenginliği her satırda hissedilir. Örneğin bir yağmur damlasının suya düşüşünü, formunu, pırıltısını ve yüzeyle etkileşimini neredeyse film sahnesi gibi aktarır; okuyucu damlanın hareketini zihninde canlandırabilir.

'İşte kepeneğini sırtlamış, cigarasını tüttüren ve treni seyreden çoban. O, bu ovanın masallarının kahramanıdır, bilgedir. Büyükler, zenginelr, hep ondan akıl danışır. Bütün ömrünü hep bir başına stepin beyaz günlerinin ıssızlığı, parlak yıldızlı gecelernin sessizliği içinde geçiren ve düşünen adam ermez de kim erer?' Hikmet Birand

Birand’ın kitabı Anadolu’nun bilinmeyen güzelliklerini belgesel filmde izlermişçesine canlı bir anlatımla sunmaktadır. Bununla birlikte kitapta anlatılan birçok konu ezber bozmaktadır. Bu zamana dek herkesin hor gördüğü ya da yok etmeye çalıştığı işe yaramaz ot gibi gözüken bozkırın bin bir güzelliğini Anadolu manzaraları kitabında görmek mümkündür. Kitapta bahsedilen birçok bozkır türü arasında üzerlik otuna yazar ayrı bir önem vermiştir. Üzerlik otunu birçok arkeologa hocalık eden bir bitki olarak tanımlıyor ve bu ifadesine dayanak olarak da birçok höyüğün üstününü üzerlik otuyla kaplı olduğunu aralatmaktadır.

Kitap, Anadolu’nun daha önce önemsenmeyen güzelliklerini de gün yüzüne çıkarır. Bozkır bitkileri, özellikle üzerlik otu, sadece doğanın değil, aynı zamanda tarih ve arkeolojinin tanığı olarak ele alınır. Birand, bitki ve yerleşim ilişkilerini de dikkat çekici bir yöntemle bağlamış; mesken tiplerinin değişimi ile bitki kuşaklarının sınırlarını birbiriyle ilişkilendirerek, coğrafyanın kültürel ve doğal sınırlarını ortaya koymuştur.

Anadolu Manzaraları, sade ama derin anlatımıyla hem bilgi verici hem de ilham vericidir. Birand, doğa sevgisini, kültürel mirası ve vatan bilincini ustalıkla harmanlayarak okuyucuya aktarır. Genç kuşaklara vatan sevgisini aşılamak, doğayı ve kültürü doğru tanıtmak isteyen herkes için bu kitap hâlâ en güvenilir rehberlerden biridir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar