Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi; Aşırı Yoksulluğu ve Açlığı Ortadan Kaldırma

Eylül 2010 Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi’nde, dünya liderleri iddialı bir eylem planı ortaya koydular. Bu plan, son tarih olarak belirlenen 2015 yılına kadar hedeflere ulaşmak için yapılması gerekenleri ana hatlarıyla belirleyen bir yol haritasıydı.

Halihazırda Binyıl Kalkınma Hedefleri milyonlarca insanı yoksulluktan çıkarmaya, hayat kurtarmaya ve çocukların okula gitmesine yardımcı oldu; gebelikte anne ölümlerini azalttı; kadınlar için daha geniş fırsatlar sağladı; temiz suya erişimi artırdı ve birçok insanı ölümcül ve sakat bırakan hastalıklardan kurtardı.

Bununla birlikte, rapor, kadınların ve kızların güçlendirilmesinde; sürdürülebilir kalkınmanın ilerletilmesinde; çatışmalar, doğal afetler veya gıda ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar gibi birçok krizin yıkıcı etkilerine karşı en savunmasız durumda olanların korunmasında kat edilmesi gereken çok yol olduğunu ortaya koyuyor.

İlerleme, ekonomik skalanın en aşağısında olanları veya cinsiyet, yaş, engel durumu ya da etnik köken gibi sebeplerden dolayı dezavantajlı durumda olanları atlama eğiliminde.

Kentsel ve kırsal alan arasındaki farklar da raporda öne çıkıyor ve ürkütücü boyutlarda ulaştıkları görülüyor. Hedeflere ulaşmak için, herkese erişebilen ve herkesin, özellikle de yoksul ve dışlanmış olanların, ekonomik fırsatlardan yararlanmasını sağlayacak eşitlikçi ve kapsayıcı bir ekonomik büyümenin sağlanması gerekiyor.

Ekonomik büyümeyi destekleyen ve hayatın dünya üzerinde devam etmesini sağlayan ekosistemlerin korunması için daha kararlı adımların atılması şart. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı 2012, Rio + 20, Binyıl Kalkınma Hedeflerine ulaşmak için son derece önemli olan ivmeyi bu yönde yakalamak için bir fırsat oldu.

Şimdiye kadar kaydedilen ilerleme:
[Kaynak: Binyıl Kalkınma Hedefleri Raporu (İngilizce) - 2012]


1. Hedef: Aşırı yoksulluğu ve açlığı ortadan kaldırmak
Gelişmekte olan bölgelerde, hem aşırı yoksulluk sınırında yaşayan insanların sayısı hem de yoksulluk oranları ilk defa bu sene aynı anda düşüş gösterdi. Bu bölgeler arasında, belirtilen oranların her zaman en yüksek olduğu Sahraaltı Afrika Bölgesi de bulunuyor. Gelişmekte olan bölgelerde,  günlük 1,25 doların altında yaşayan insanların oranı 1990 yılında yüzde 47 iken 2008 yılına gelindiğinde bu oran yüzde 24’e düştü. 2008 yılında, 2005’e kıyasla 110 milyon daha az insan aşırı yoksulluk sınırında yaşamaktaydı. Gelişmekte olan bölgelerdeki aşırı yoksulların sayısı 1990 yılında 2 milyardan fazla iken 2008 yılında bu sayı 1,4 milyara kadar düştü. 


2. Hedef: Herkes için evrensel ilköğretim sağlamak
Gelişmekte olan bölgelerde, ilkokul çağındaki çocukların okula gitme oranı 1999 ile 2010 yılları arasında yüzde 82’den yüzde 90’a yükseldi. 

Ancak ne yazık ki, bu verilere daha yakında bakıldığında bu gelişmenin neredeyse tümünün 1999 ve 2004 yılları arasında gerçekleştiği ve 2005 yılından sonra artış hızının bir hayli yavaşladığı görülüyor. 

3. Hedef: Cinsiyet eşitliğini teşvik etmek ve kadının güçlendirilmesini sağlamak
2012 yılı ocak ayının sonunda, dünya çapındaki kadın milletvekillerinin oranı yüzde 19,7 idi. Bu oran, 1995’teki yüzde 11,3 oranına kıyasla yüzde 75, 2000 yılındaki orana kıyasla da yüzde 44 oranında artış anlamına geliyor. Veriler, kadınların parlamentolardaki temsillerinde bir artış olduğunu gösterse de,  temsil oranı genel olarak düşük seyrediyor ve temsil oranlarındaki ilerleme dengesiz olarak dağılıyor.

4. Hedef: Çocuk ölümlerini azaltmak
Binyıl Kalkınma Hedefleri’nde amaçlanan, 1990 ve 2005 yılları arasında, 5 yaş altı her 1000 çocuktan 93’ünde meydana gelen ölümleri her 1000 çocukta 31’e indirerek üçte iki oranında bir azalma sağlamaktı. Çocuk ölümleri giderek azalıyor ancak 2015 yılı için belirlenen hedefe ulaşmak için daha fazlasının yapılması gerekiyor. Besin takviyesinin yanı sıra, akciğer iltihabı ve ishale karşı alınan tedbirler güçlendirilerek,  milyonlarca çocuğun hayatı kurtarılabilir. 

5. Hedef: Anne sağlığını iyileştirmek
Anne sağlığını iyileştirme hedefinin amaçları arasında anne ölüm oranını dörtte üç oranında düşürmek ve üreme sağlığına ulusal erişimi sağlamak bulunuyor. Yoksulluk ve eğitimsizlik ergenlik çağındaki kişilerde doğum oranlarının yükselmesine neden oluyor. Aile planlamasına gerekli kaynağın sağlanmaması, kadınların üreme sağlığının iyileştirilmemesinin önünde duran en büyük engel.


6. Hedef: HIV/AIDS, sıtma ve diğer hastalıklarla mücadele
AIDS’ten kaynaklanan ölümlerin azalması ve geliştirilen yeni aşılar sayesinde her zamankinde daha çok insan HIV ile hayatta kalabiliyor.

2011 yılında, ortalama 34,2 milyon insan HIV ile hayatta kalıyor. Bu oran 2001 yılına göre %17 oranında artmış durumda. Bu sürekli artış, geliştirilen yeni aşılar ve hayat kurtaran antiviral tedavilere erişimin özellikle son yıllarda büyük oranda artması ile mümkün oldu

7. Hedef: Çevresel sürdürülebilirliği sağlama
Ozon tabakasını incelten maddelerin azaltılmasına ilişkin hazırlanan Montreal Protokolü’nün 2012 yılına denk gelen 25. yıldönümünde kutlanması gereken birçok başarı var. Bu başarıların arasında öne çıkan ise ozon tabakasının incelmesine neden olan maddelerin tüketiminde %98 oranında meydana gelen düşüş. Dahası, azaltılan maddeler aynı zamanda potansiyel sera gazları olduğu için, Montreal Protokolü küresel iklim sisteminin korunmasına da katkı sağlamış oldu.

Bu düşüş, kullanımının aşamalı olarak durdurulması gereken en geniş madde grubu olan hidrokloroflorokarbonların, kullanım dışına çıkarılması için bir tarih belirlenebilmesini de sağladı.  Protokolün başarılı takip kayıtları ve evrensel onay statüsü ile hükümetler hidrokloroflorokarbonları, ozonun delinmesine yol açarak küresel ısınmaya neden olan kimyasallar sınıfına almak için hazırlanacak yasal düzenlemeyi değerlendiriyor. Protokol üyeleri aynı zamanda, Protokol’ün tüm yasal düzenlemelerinden de evrensel onay alabilmeyi ümit ediyor. Yılın sonuna kadar tüm bu yasal düzenlemelerden onay alamayanlara ticari yaptırımlar uygulanacak ve daha sonra,  hidrokloroflorokarbon kullanımının aşamalı olarak sonlandırılması için gerek duyulan miktarı tedarik etmeleri engellenecek.

8. Hedef: Kalkınma için küresel bir ortaklık kurmak
2011 yılında net yardım harcamaları, gelişmiş ülkelerin yüzde 31’inin ortak ulusal gelirlerini temsilen 133,5 milyar dolar olarak hesaplandı. Mutlak dolarda yükselme meydana gelirken, bu net olarak yüzde 2,7’lik bir düşüşü gösteriyordu. Eğer borcun hafifletilmesi ve insani yardım hariç tutulursa, kalkınma programları için karşılıklı yardımlar ve projeler yüzde 4,5 oranında düşüş gösterdi.


Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, BM ülke ekipleri aracılığıyla, ülkelerin Binyıl Kalkınma Hedeflerini kendi ulusal kalkınma çerçevelerine oturtmasına yönelik gayretlere öncülük ediyor. Ülkeler Binyıl Kalkınma Hedeflerini kendi koşullarına uyarlıyor, bütçelerine ve bakanlıkların önceliklerine dahil ediyor ve hedeflerden ulusal kalkınma stratejileriyle politikaları geliştiriyorlar. Hedefler aynı zamanda yardım çerçevelerine ve programlarına da dahil ediliyorlar. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, diğer BM örgütleri, Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu, sivil toplum ve diğer ortaklarla işbirliği içinde, gelişmekte olan ülkelere, hedeflere ulaşmada kaydedilen ilerlemeyi ortaya koyan Binyıl Kalkınma Hedefleri Raporları yazmada destek sağlıyor. Bağışta bulunan ülkeler de Hedeflere yaptıkları katkıların incelendiği raporlar hazırlama konusunda teşvik ediliyorlar.

Bölgesel düzeyde, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, bölgesel ve alt bölgesel Binyıl Kalkınma Hedefleri raporlarının hazırlanmasında diğer BM örgütleriyle, hükümetlerle ve bölge komisyonlarıyla birlikte çalışıyor. Küresel düzeyde, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Binyıl Bildirgesi’nin uygulanmasına yönelik, Binyıl Kalkınma Hedeflerini de içeren bir yıllık ilerleme raporu yayımlıyor.

Binyıl Kalkınma Hedefleriyle ilgili daha fazla bilgiye ulaşmak için www.undp.org/mdg sayfasını ziyaret ediniz.



Yorum Gönder

0 Yorumlar