Bu yazımızda size özet olarak Ormancılık Açısından Ülkemizi İlgilendiren Uluslararası Süreçler ve Toplantılardan bahsedilecektir.
Ormanlar ve çevresel etkiler kapsamında uluslararası boyuttaki ilk girişim 1992 yılında ‘Rio De Janerio- Çevre ve Kalkınma Konferansı’ olarak kabul edilmektedir. Bu konferans ve takip eden süreçlerde; ormanlar, küresel ölçekteki çölleşme, biyolojik çeşitlilik, küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi sorunlar ele alınmış ve bu sorunların çözümlerine yönelik ülkelere çeşitli politik yükümlülükler getiren uluslararası sözleşmeler hazırlanmıştır. Rio süreci sonucunda; Rio Bildirgesi, Gündem 21, Orman İlkeleri, İklim Değişikliği Sözleşmesi ve Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi olmak üzere beş temel metin ortaya çıkmıştır.
Ormanlar ve çevresel etkiler kapsamında uluslararası boyuttaki ilk girişim 1992 yılında ‘Rio De Janerio- Çevre ve Kalkınma Konferansı’ olarak kabul edilmektedir. Bu konferans ve takip eden süreçlerde; ormanlar, küresel ölçekteki çölleşme, biyolojik çeşitlilik, küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi sorunlar ele alınmış ve bu sorunların çözümlerine yönelik ülkelere çeşitli politik yükümlülükler getiren uluslararası sözleşmeler hazırlanmıştır. Rio süreci sonucunda; Rio Bildirgesi, Gündem 21, Orman İlkeleri, İklim Değişikliği Sözleşmesi ve Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi olmak üzere beş temel metin ortaya çıkmıştır.
Birleşmiş
Milletler nezrinde düzenlenen Birleşmiş Milletler Ormancılık Formu (UNFF) ile Birleşmiş
Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) nezrinde olan ormancılıkla ilgili iki
temel organ; Dünya Ormancılık Kongresi(WFC) ve Ormancılık Komitesi (COFO) dünya
ormancılık çatıları olarak bilinmektedir.
Dünya Ormancılık Kongresi beş yılda bir değişik ülkelerde, son olarak 21.
Ormancılık Komitesi, Eylül 2012 da yapılmış olup iki yılda bir genel olarak
FAO’nun merkezi Roma’da toplanır. Dünya Ormancılık Kongrelerinde kamu sektörü,
özel sektör, üniversiteler vb tüm sektör temsilcileri ile “Ormancılık konusunda
dünya nereye gidiyor?” sorusuna cevap aranmaktadır. Son olarak Arjanti’in
başkenti Buenos Aires’te 2009 yılında XII. Dünya Ormancılık Kongresi
düzenlenmiştir. Bu kongrelerde; teknik ve akademik toplantılardan oluşmakta ve
ormancılık alanında önemli buluşlar, önemli gelişmeler önemli yaklaşımlar
sunulmaktadır.
Avrupa ormancılık
stratejisinin ve politikasının şekillenmesinde düzenlenen "FOREST AUROPE”
(Strazburg–1990, Helsinki–1993, Lizbon–1998, Viyana–2003, Varşova–2007,
Oslo-2011) önemli rol oynamaktadır. Son olarak FOREST AUROPE VI. Bakanlar
Konferansına 43 Avrupa ülkesi ve Avrupa Birliğinin ormanlardan sorumlu
bakanları ve üst düzey temsilcileri, 29 gözlemci kuruluş ve 6 gözlemci ülke
katılmıştır. Bu anlaşma için kurulan 9 üyeli uluslar arası müzakere Komitesinde
ülkemizde bulunmaktadır. Bu anlaşmanın düzenlenmesinde ülkemiz önemi görev
almaktadır. Bu süreç aynı zamanda ülkemizde Pan-Avrupa Süreci olarak da
adlandırılmaktadır. Bu konferansın öncelikli ilk amacı Avrupa ormanları için
yasal bağlayıcılığı olan bir anlaşmanın (LBA) imkânlarını ve anlaşma
müzakerelerinin çerçevesini belirlemektir. Bu konferansın öncelikli konuları;
iklim değişikliğini hafifletmek için ormanların rolü, su temini ve emniyeti,
biyoçeşitliliğin geliştirilmesi, ormansızlaşmanın önüne geçilmesidir. Son
olarak düzenlenen konferansta birçok katılımcı sürdürülebilir orman yönetiminin
(SOY) önemine atıfta bulunmuş, insan-orman ilişkisinde ormanların sosyal
yönünden bahsedilmiştir.
Bunun yanında FAO ve
UNEP’in organizasyonunda Fas’tan Pakistan’a kadar ülkelerin üye olduğu
Yakın-Doğu Ormancılık sürecinde bulunmaktadır. Çok geniş bir coğrafi yayılımda yer alan
sürece üye ülkelerin çoğunda kurak, yarı-kurak şartlar hakim olup, Sudan ve
Türkiye dışında önemli bir orman kaynağına sahip ülke yoktur. Bu süreçte de
çölleşme ile mücadele ve ağaçlandırma unsurlarının hakim olduğu 7 kriter ve 64
gösterge geliştirilmiştir. Temel olarak Helsinki Sürecinde belirlenen kriter-gösterge
setini baz alan Yakın-Doğu sürecinde, bölgesel özelliklerden kaynaklanan bir
takım ek göstergeler oluşturulmuştur. Bu göstergelerde kurak ve yarı-kurak
mıntıkalardaki ağaçlandırma ve çölleşme ile mücadele öğeleri ön plana
çıkmaktadır (Anonim, 2007a). Bu süreç FAO-Yakın Doğu Bölgesi dönem toplantıları
ve takiben düzenlenen çalıştaylarla sürdürülmekte olup Kahire,1996; Şam,1998;
Tahran,2000; Hartum,2002; Beyrut,2004; Hartum,2006; Kahire,2008; Tunus,2010’da sekiz ana çalıştay
düzenlenmiştir. Ülkemizin coğrafik olarak yakın ülkelerle ve bağımsızlığını
yeni kazanmış olan Türk Cumhuriyetleriyle yaptığı bu süreç konuya ülkemiz
açısından ayrı bir önem kazandırmaktadır.
0 Yorumlar
Yorumunuz İçin Teşekkürler..