Öncelikle bu soru için 3573 sayılı (1939) Zeytinciliğin ıslahı veya yabanilerinin aşılatılması hakkında kanun ve 6831 sayılı (1956) Orman kanunu'na bakmak gerekiyor. Fakat Bununla ilgili tartışmalar ve sorular yeni olmadığında hatırlatmak isterim.
Mevzuat açısından (Danıştay 8. Daire’nin Kararı);
”Orman ağacı” saymadığı “zeytin” ağaççığının/ağacının “zeytinin” tarım/kültür bitkisi olan “Olea europaea sativa” (ya da “Olea europaea var europaea”) çeşidi olduğu;
ormanlarda doğal olarak yetişen ve içinde bundukları orman ekosistemlerinin doğal bileşenlerinden birisi olan yabanıl zeytin ağaççıklarının/ağaçlarının (ya da deliceliklerin) ise (“Olea europaea sativa oleaster” ya da “Olea europaea var. sylvestris”) “orman ağacı” sayılması gerektiğine karar vermiştir. Diğer yandan genelde dere vejetasyonlarında olan zeytin ağacı ormanlarda münferit bireyler olarak bulunur.
Böylesi bir ayrım temel alınarak yapılacak uygulamaların “orman” sayılan alanların daraltılmasına yol açmaması aksine, orman ekosistemlerine zarar verebilecek zeytincilik çalışmalarını önlemesi gerektiği savunulmuştur. Diğer bir tabirle orman alanlarında zeytin, orman ekosistemini zenginleştiren bir türdür.
Ezcümle olarak;
Kadastro çalışmalarında orman alanı olan yerlerde zeytin orman ağacı sayılıp kesilmesi ve nakli izne bağlıdır. Zeytin meyve verdiği için zirai alanlarda ise meyve ağacı, orman oluşturabildiği için orman alanlarında orman ağacıdır.
Zeytinleri koruyalım, rant kapısını aralayarak geleceğimize balta vurmayalım.
Mesela Yücel Çağlar beyin şusu yazısı okunabilir; http://www.kirsalcevre.org.tr/KC/KCdoc.php?page=haber&doc=225
0 Yorumlar
Yorumunuz İçin Teşekkürler..