Çölleşmeyle Mücadelede Gençler

Gençlerin ekosistem rehabilitasyonunda daha etkin görev alması için fırsatları görebilmesi gerekir. Gençler çevre konusunda sivil toplum kuruluşları, platform yada ağlar gibi karar alma mekanizmalarına katılmaları ve çözümün bir parçası olduklarını kabul etmelidirler.

Mustafa Çetin, Çölleşmeyle Mücadele Genel Müdürlüğü, Orman Yüksek Mühendisi, cetin516@gmail.com, Türkiye.

Not: Bu makale Antalya’da 2022 yılında düzenlenen Akdeniz Orman Haftası Ve SilvaMed toplantısında ‘Gençlik Diyaloğu’ programına katılım münasebetiyle hazırlanmıştır.

Gençlerin Ortaklıkları                                    

Gençlerin ekosistem rehabilitasyonunda daha etkin görev alması için fırsatları görebilmesi gerekir. Bu fırsatları görebilmesi için gençler, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından İklim Eylemi(13), Sudaki Yaşam (14), Karasal Yaşam (15) hedeflerine ulaşmak için Amaçlar İçin Ortaklıklar (17) kurmalıdır. Çevreci gençler ve kuruluşlar eğitim faaliyetleri, yaygınlaştırma ve bilgilendirme, izleme değerlendirme çalışmaları yaparak rapor tutma, toplantı düzenleme, lobicilik ve savunuculuk, imza kampanyaları, yürüyüş, protesto, ürün boykotu faaliyetleri gibi çeşitli aktiviteler düzenleyerek bunu gerçekleştirmeye çalışırlar.

Çevre ve doğa olaylarının artması ve çevre hakkının daha farkedilir olmasıyla bu konuda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının sayısı artmaktadır. Dernek, koperatif, vakıf gibi birçok kuruluş proje ve faaliyetlerine devam etmektedir. DERBİS verilerine göre (2021), şu anda Türkiye’de aktif toplam 2.602 adet “çevre, doğal hayat ve hayvanları koruma derneği” mevcuttur (%2,13). Eryılmaz (2018) ve Diani ve Donati (1999)’nin oluşturduğu dörtlü sınıflandırma biçimini kullanarak Türkiye’deki çevreci kuruluşlarını, kamu yararına lobi, katılımcı baskı grubu, profesyonel protesto örgütü ve katılımcı protesto örgütü gruplarına ayırmıştır. Nohl (1994), farklı bir dörtlü sınıflandırma kullanmıştır: a. Teknoloji ve ilerlemeye karşı çıkan Yeşiller; b. Ekoloji sorununu daha ziyade bir demokrasi ve katılım sorunu olarak gören Köktenci Çevreciler; c.Hali hazırda oluşmuş çevresel tahribattan çok doğayı korumaya odaklanan, çevresel çözümleri endüstri toplumunun içinde arayan Doğa ve Çevre Korumacıları; d. Çevreye duyarlı sanayicilerin işbirliği sonucunda oluşan ve sorumluluğu daha ziyade tüketiciye yükleyen Sanayi ve Çevre Korumacıları.

Duru (1995) ise kuruluşların biçimsel yapılarından çok üyelerinin siyasal eğilimlerine, çevreye bakış açılarına ve eylem türlerine göre bir sınıflandırma yapmış, çevreci kuruluşları Çevre Korumacılar, Çevreciler ve Yeşil Toplumcular olarak üçe ayırmıştır.

Derneklerden sonra en çok kurumsallaşan sivil toplum kuruluşu vakıflardır. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün web sayfasında “Vakıf Sorgulama” bölümünden “çevre”, “ekoloji”, ve “su” ile ilgilenen vakıflar dikkat çekmektedir. Ormanların korunması (%51), toprak kirliliğinin önlenmesi (%50) ve iklim değişikliği ile mücadele (%47), tarımsal arazilerin korunması (%47), yaban hayatı koruma ve aşırı avlanma (%44), hava kirliliği (%43), deniz kirliliği ve deniz biyolojisi (%43) gibi amaçlar etrafında şekillenmektedirler (Can ve Gönenç, 2022).

Gençlerin çalışmaları, iklim değişikliği konusunda sürdürülebilir kalkınma hedefleri arasında yer alması, Akdeniz Ülkeleri’nin geleceği açısında hem sürdürülebilirlik hem de iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarının azaltılması ve uyum sağlanması açısından da önem taşımaktadır.

Öncelikle bozunumun önlenmesi, azaltılması ve toprağın iyileştirilmesi ve eski haline döndürülmesi için politikalar belirlenmeli; devlet kurumları, araştırma enstitüleri, uluslararası organizasyonlar ve sivil toplum kuruluşları, çiftçileri de dâhil ederek ortak çalışmalar yürütmeli; politikaların uygulanması için tüm paydaşların aktif katılımı sağlanmalı. Sürdürülebilir arazi yönetimi; toprak potansiyelini belirleme, izleme ve değerlendirme yöntemleri geliştirme ve bunlar için kapasite ve finansmanın sağlanması ve organik tarım uygulamaları bu alanda yapılacak en etkili iyileştirme yöntemleri olarak görülebilir. İyileştirmeler bu sektörden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltımına da katkıda bulunacaktır.

Daha yeşil bir dünya için iklim değişikliği, çölleşme ve kuraklığa karşı Sürdürülebilir Arazi Yönetimi (SAY) yaklaşımı, Arazi Tahribatının Dengelenmesi… gibi çözüm araçlarında entegre yaklaşımlarla bilgi ve tecrübeler paylaşılmalıdır. Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden 17. hedef de belirtilen Çok Paydaşlı Ortaklıkların kurulması ve Kamu-Özel-Sivil Toplum İşbirliğinin sağlanması amacıyla bu platform çeşitli faaliyetler ve projeler yürütmelidir. Bu anlamda işbirliği ve entegre kavramları üzerinde durmalıyız.

Sivil Toplum kuruluşları (STK) ile BM Çölleşmeyle Mücadele 12. Taraflar Konferansı (UNCCD COP 12) Ankara 'da birlikte platform kurmaya karar verilmiştir. Çölleşmeyle Mücadele Genel Müdürlüğü olarak 2015- 2019 yılları arasında 5 yıllık bir program dahilinde Daha Yeşil Bir Dünya İçin Gençlik Platformu’na mentorlük yapılmıştır. Mentorluk kapsamında çeşitli ülkeler ziyaret etmiş, ülkemizde bir dizi eğitim ve faaliyetler yapılmıştır. Bu platform sayesinde UNCCD COP süreçlerine gençlerin programı dahil olmuştur.

Akdeniz ve Gençlik

Özellikle Akdeniz Orman Haftası ve SilvaMed toplantısı ile 21 Akdeniz Ülkesi (Arnavutluk, Bosna Hersek, Cezayir, Fas, Fransa, Hırvatistan, İspanya, İsrail, İtalya, Karadağ, G.Kıbrıs, Mısır, Libya, Lübnan, Malta, Monako, Yunanistan, Slovenya, Suriye, Tunus, Türkiye) ve Avrupa Birliği gençler için ortak bir zemin oluşturabilir. Sürdürülebilir Kalkınma için Akdeniz Stratejisi odak alanları, Akdeniz'de Çevre ve İklim Değişikliği Raporu değerlendirmeleri gibi çalışmalar ele alınarak gençler ‘Platform/ Konsey/ Ağ’ kurabilir.

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansları yanında Mayıs 2022'de Fildişi Sahilinde yapılacak Çölleşmeyle Mücadele Taraflar Konferansı (UNCCD COP15)’nda yine Gençlik Diyalog programı ile gençler kendileri için çözüm arayacaktır. Mısır’da Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 27. Taraflar Konferansı (UNCCC COP27) 7- 18 Kasım 2022 tarihlerinde gençler yine çözümün bir parçası olduklarını ilan edeceklerdir.

Akdeniz Gençlik Diyaloğu, ulusal ve bölgesel düzeylerde sürdürülebilir kalkınma kavramının desteklenerek, Akdeniz'de sürdürülebilir kalkınma için uzlaşı, katılımcı yaklaşım ve katılımı güçlendirmeyi hedeflemiştir. İnsan ve mali kaynaklar açısından son derece sınırlı olanaklara rağmen, kapasite geliştirme yoluyla da ülkelerin ve STK'ların, öğrenme sürecine katkıda bulunmuştur.

Akdeniz Gençlik Diyaloğu, hazırlık süreci ve değerlendirmeleri ile hükümetler ve organizasyonlar,  Akdeniz’de sürdürülebilirlik sorunları, riskleri ve çözüm önerileri ile yüz yüze gelmişlerdir. Ayrıca ilgili eylemlerle, tedbirler ve araçlar açısından bölge halkının kendi ihtiyaçları hakkında bilgi sahibi olunması da sağlanmıştır.

Sonuç Olarak

Gençler ve kendini genç hissedenlerle beraber geleceği daha iyi düşünebiliriz. Ormanların sürdürülebilir yönetimi, Ormanların faydalarını geliştirmek, toprağımızı korumak, çevremizi temiz tutmak, arazilerin üretime kazandırmak, dirençli şehirler için çalışmalara devam etmeliyiz.

Biz Türkiye'de ‘gençlerin çevre hakkını’ koruyan çalışmalarımız ile Akdeniz'de bu iklimi geliştirmek istiyoruz. Özellikle çevre hakkı ve teknik anlamda ekosistem rehabilitasyonu konusunda uzmanlarla beraber çalışmak isteriz. Gençlere fırsatlar verilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Daha yaşanabilir bir dünya için daha çok işbirliği yapmalıyız. Yeni nesilleri çözümün bir parçası haline getirmek fırsatları görmelerini sağlamalıyız. Doğayı ve çevreyi daha iyi tanımalarını sağlamak için eğitimler, projeler ve faaliyetler yapmalıyız.

Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü olarak ‘Toprağımız Geleceğe Mirasdır.’ anlayışıyla “Toprak İçin Gençlik (TOG)” çalışmalarını önemsiyoruz.



Kaynaklar

1.     Can. Ö. Ve Gönenç D., (2022) Ege Bölgesi’ndeki Çevreci Sivil Toplum Kuruluşları: Örgütsel Özellikler Ve İlişkiler, Yönetim Bilimleri Dergisi, 44. Sayı, 329-356.  Dergi; https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1675279.

2.     Nohl A. M (1994) Türkiye'de Hükümet Dışı Örgütlerde Ekoloji Sorunsalı, Birikim Dergisi.

3.     Diani, M. ve Paolo R. D., (1999). Organizational Change in Western European Environmental Groups: Framework for Analysis; Environmental Politics, 8/1, 13-34.

4.     Duru, B., (1995). Çevre Bilincinin Gelişim Sürecinde Türkiye’de Gönüllü Çevre Kuruluşları. Yüksek Lisans Tezi, (Ankara: Ankara Üniversitesi).

5.     Eryılmaz, Ç., (2018). “Türkiye’de Çevreci Örgütlerin Dönüşümü: Merkezi Profesyonel Lobici Örgütler ve Yerelde Gönüllü Protestocular,” Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 73, 1, 49-76.

                           


Yorum Gönder

0 Yorumlar