İçme ve Kullanma Sularının Fiziksel ve Duyusal Özellikleri

Temiz su, patojen mikroorganizmaları ve zararlı kimyasalları içermeyen su; sağlıklı su ise temiz olan ve yaşam için gerekli mineralleri optimal düzeyde içeren sudur. İçme Sularının Kalitesi Suyun sahip olacağı kalite; atmosferde buhar halinden yağmur damlası kar, veya dolu olarak yeryüzüne düşerken oluşur. Hidrolojik çevrim aşamalarından olan suyun akışı aşamasında yağışla beraber gelen birçok bakteri ve çevredeki kirlilikler de suyu kirleten etkenlerdir ve yeryüzündeki sular birbiriyle bağlantılı olduğundan herhangi bir bölgedeki kirlilik, ekosistemdeki etkileşimle bir yerden başka bir yere taşınabilir. Su, toprağa geçerken filtrasyon ile içinde bulunan asılı maddeler, bakteriler ve diğer mikroorganizmalar da dahil olmak üzere kısmen veya tamamen temizlenir; fakat toprakta bulunan madensel tuzlar vb. eriyerek suya karışır. Bu nedenle yeraltı sularının içerisinde yüzeysel sulara göre daha büyük oranda mineral bulur. Bu minerallerin bir bölümünün suda bulunması gerekir. Flor ve kalsiyum buna örnek verilebilir. Toksik olan maddelerin hiçbirisinin suyun içerisinde bulunmaması gerekir. Doğal kirlenmenin dışında su, insanlar tarafından da çeşitli şekillerde kirletilir.

Su kalitesi kriterleri ile su kalitesi standartları arasında ayrım yapmak çok önemlidir. Kriter, suyun güvenli olarak kullanımını sağlayan ve suyun kalitesini bozan değişik maddeler üzerinde getirilen kalitatif ve kantitatif sınırlamadır. Standart ise kriterlerle beraber belirli kullanım amaçlarını ve kalitesini koruyabilecek şekilde planlanmış gerekli arıtmalar ile denetim yollarıdır. Kriter, bilimsel karardır; standart, su kullanımlarında uyulması gereken kuralları kapsayan uygulanabilir açıklamalardır. Suyun kalitesi; hidrolojik dolaşım, uygulanan arıtım ve dağıtım sistemi gibi değişik faktörlere bağlıdır. Bunları dört ana başlıkta toplayabiliriz. 

Su Kaynağından Kaynaklanan Faktörler: Su havzası; içme ve kullanma sularının temin edildiği yüzey ve yeraltı su kaynaklarından, doğal su toplama alanıdır. Hızlı bir şehirleşme ve sanayileşme olgusunun yaşandığı günümüzde su toplama havzaları, yoğun çevre sorunlarıyla karşı karşıyadır. Çevre kirliliğinden etkilenen su kaynakları, hem ekonomik kayıptır hem de canlı yaşamını tehdit eder.

Su kaynağının niteliğinin ve kullanım amaçlarının olumsuz yönde etkilenecek biçimde bozulması olayına, su kirlenmesi denir. Son yıllarda gittikçe artan su sıkıntısının gerçek nedeni, gelişen endüstriye paralel olarak su kaynaklarının kirlenmesidir. Endüstriyel faaliyetlerin doğal sonucu olarak sularda kimyasal, (organik ve inorganik maddelerin oluşturduğu kirlilik) fiziksel, (suyun rengi, bulanıklığı, sıcaklığı, tadını ve kokusunu vb. kirlilik) biyolojik, (sularda patojen bakteri, mantar, alg vb. kirlilik) ve radyoaktif (atmosferdeki atom patlamalarının ve nükleer enerji santrallerinin sebep olduğu kirlilik) kirlilik meydana gelmektedir.

Arıtma Tesisinden Kaynaklanan Faktörler: Su içerisindeki organik maddeler arındırılmamışsa arıtma tesisinde dezenfeksiyon amacı ile kullanılan klorun bu organik maddelerle reaksiyona girmesi sonucunda insan sağlığına zararlı yan ürünler ortaya çıkar. Bu yan ürünlerin başında trihalometanlar (THM) gelir.

Şehir Şebeke Sisteminden Kaynaklanan Faktörler: Eskiyen ve sağlığa uygun olmayan malzemeden yapılmış borular, içme suyu şebekesinde su kaçaklarına, içme suyunun içine çamur ve kanalizasyonun karışmasına ve sonuç olarak suların kirlenmesine neden olur.

Bina İçi Tesisattan Kaynaklanan Faktörler: Arıtma tesislerinde standartlara uygun hale getirilen su, uygun borularla binaların girişine kadar getirilir; ancak, binaların su tesisatı uygun değilse suya, kirletici unsurlar karışır. Ayrıca şehir şebekesi ile kullanım alanlarına ulaşan su, burada kullanıcıya ait depolarda muhtemel su kesintisine karşı bekletilir. Suyun bekletildiği bu depoların bakımı düzenli olarak yapılmaz ise su içindeki organik ve inorganik maddeler çökerek tortu oluşumuna yol açar. Bu tortu, mikroorganizmaların üremesi için uygun bir ortam oluşturarak suyun niteliğini bozar.

Su Kalitesi Parametrelerinin Önemi

Tarımsal veya endüstriyel nedenlerle kirlenen su kaynaklarının ıslah edilmesi ve doğal su kaynaklarının korunması için su kalitesinin izleme ve değerlendirilmesi çalışmalarına hız verilmelidir. Bu nedenle su kalite parametreleri ölçümleri düzenli olarak yapılmalıdır. Su kalitesi parametrelerinin faydalarını da şu şekilde sıralayabiliriz.

  • Halk sağlığının korunması,
  • İçme suyu niteliğinin konulan standartlara uygunluğunun sağlanması, 
  • Su kalite değişkenlerinin yere ve zamana göre değişimlerinin izlenmesi, 
  • Doğal ve insan müdahalesi sonucunda su kalitesinin nasıl etkilediğinin belirlenmesi, 
  • Su kalitesinin korunması ve kontrolü için alınan önlemlerin etkinliğinin belirlenmesi, 
  • ÇED, (Çevre Etki Değerlendirilmesi) amacıyla gerekli olan bilgilerin temini, 
  • Durum envanterinin çıkarılması,
  • Belli bir bölgede, genel kapsamda su kalitesi özelliklerinin değerlendirilmesi veya Akarsularda kütle taşınımının incelenmesi,
  • Su kalitesinin modellenmesidir.

Suyun belli bir amaç için kullanımı söz konusu olduğunda, suda o amaca uygun kalite özelliklerinin bulunması istenir. Suyun, kullanımlarına göre endüstriyel, (balık yetiştiriciliği, içme suyu, rekreasyon, sulama, hayvan yetiştiriciliği) endüstriyel olmayan (ısıtma, soğutma, enerji üretim, demir ve çelik, kağıt, petrol, gıda) şeklinde iki ana grupta toplanması uygundur.

Yorum Gönder

0 Yorumlar