Gümüşhane, bulunduğu coğrafi alan ve içinde barındırdığı değerli madenleri nedeniyle tarih boyunca pek çok uygarlığın hâkimiyeti altında kaldı. Şehir Fatih Sultan Mehmet döneminde, 1479 yılında Osmanlı idaresi altına girdi. 1486 tarihli Mufassal Timar defterindeki kayıtlara göre Gümüşhane; “karye-yi Palu Canca” ismiyle kaydedildi ve bu tarihten sonra “Canca” ismiyle anılmaya başlandı.
Gümüşhane XIX. yüzyılın ikinci yarısında bir kaza konumundaydı ve bu bölgede İslam, Rum ve Ermeni cemaat birlikte ikâmet etmekteydi. Torul kazasında Rum cemaatin Müslüman nüfusun iki katından fazla olması dikkat çekici görünmektedir. Bir diğer dikkat çekici durum da Torul, Kelkit ve Kürtün kazalarının bu dönemde nüfusunun Gümüşhane kazasından çok daha fazla olmasıdır. Gümüşhane iline ait Cumhuriyet Döneminin ilk nüfus sayımı verilerini değerlendirmeden önce şehrin Osmanlı Devleti’nin son dönemlerindeki sosyo ekonomik yapısına kısaca bakmak gerekir. Bu dönemde Gümüşhane nüfusuyla ilgili yayımlanmış en geniş bilgi Trabzon Vilâyet Sâlnâmelerinde yer almaktaydı. 1311 (1893-1894) yılı Trabzon Vilâyeti Sâlnâmesi’ne göre; Gümüşhane bu dönemde Trabzon vilâyetine bağlı bir sancak konumundaydı ve nüfusu da 105.985’di.
Bölgedeki maden yataklarının zenginliği bilinmektedir. Bununla birlikte, XVIII. yüzyıldan itibaren bölgedeki maden işletmelerinin özellikle teknolojik imkânlarının yetersizliği yüzünden kapanması yöre halkını ekonomik anlamda olumsuz etkiledi. Bu nedenle yöre halkının yetişkin erkeklerinin bir kısmı çeşitli işlerde çalışmak için başta Trabzon olmak üzere çeşitli illere yönelik dönemsel göçe başladı. Gümüşhane’den ayrılmayanların hayatlarını idame ettirebilmeleri için tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin dışında önemli bir gelir kaynağı yoktu. Bununla birlikte, bölge coğrafi açıdan dağlıktı ve ziraat yapılacak arazi kısıtlıydı. Üstelik mevsimlerde yaşanılan çeşitli anormallikler bazı dönemlerde az ürün elde edilmesine ve bazen de kıtlığa yol açabilmekteydi. Örneğin; Birinci Dünya Savaşı devam ederken 1916 yılında Gümüşhane Merkez ve Kelkit’in Rus işgaline uğraması ve tarlada çalışabilecek güçteki genç nüfusun silahaltına alınmış olması zirai faaliyetleri engelledi.
Gümüşhane'den izlenimler fotoğrafları;
0 Yorumlar
Yorumunuz İçin Teşekkürler..