Sürdürülebilirlikle Kurum Ve Kuruluşların Geleceği

Etki ve finansal önemlilik tanımlarını yapın. Etki önemliliği dediğimizde odağınız, sadece kurum ve kuruluşların değil elbette tüm değer zincirinizdeki faaliyetlerin kısa, orta ve uzun vadede çevreyi ve toplumu nasıl etkilediği ile ilgili. London School of Economics’in misafir araştırmacılarından Matthias Täger’in de belirttiği üzere finansal önemlilik ise sürdürülebilirlik ve iklim krizinin iş yapışınızı nasıl etkilediğine odaklanıyor. Bu noktada kurum ve kuruluşların kısa, orta ve uzun vadede büyümesi, performansı ve diğer önemli finansal göstergelerinin nasıl etkilendiği sorularına cevap aramalısınız.

Sosyal girişim, etki yatırımı, kurumsal girişim, proje odaklı yatırım gibi etkinliklerle geleceğinizi öngörmek üzere bir çalışma yapabilirsiniz.

Paydaşlarınızı belirleyin ve onlarla iletişime geçin. Öncelikli konuları belirlerken kendi sınırlarınızı aşmanız ve etkileşimde olduğunuz ekosistemi dinlemeniz oldukça kritik. Bu sebeple paydaş gruplarınızı ve bu gruplara ilişkin kişi ve kuruluşları listelemelisiniz. 

Sosyal sermayenizi, kartvizitleri, networkünüzü, referanslarınızı projelerinize uyarlayabilirsiniz. Paydaşlarınızın çalışma alanlarını sınıflandırmanız iyi olur.

Potansiyel önceliklerinizi ve bunlara ilişkin etki, risk ve fırsatları belirleyin. Paydaşlara soracağınız ve katkılarını bekleyeceğiniz alan ise potansiyel önceliklerinize ilişkin etki, risk ve fırsatların belirlenmesi. Öncelikleriniz odağında uzman kişiler, paydaşlarınız ve şirket temsilcilerinizin olduğu bir platformda sizi kendi bakış açınızın ötesine taşıyacak girdiler elde etmeye çalışmanız gerekiyor. Geçtiğimiz ay Anadolu Efes, gerçekleştirdiği paydaş buluşmasının odağına işte bu analizi koydu. Sürdürülebilirlik odağındaki etkisini, risklerini ve fırsatlarını paydaşlarıyla tartıştı. Bu sayede hem kurum ve kuruluşların etkisini pozitif yönde artırabileceği alanlar hem de risklere karşı alabileceği önlemlere ilişkin önemli içgörüler elde edildi.

Çalışma alanlarınızı ajandanıza yazarak temalarınızı ve konularınızı belirleyin.

Etki, risk ve fırsatlardan yola çıkarak finansal ve etki analizlerini tamamlayın. Attığınız tüm adımların sonunda ise öncelikli konuların kurum ve kuruluşlarıniz üzerindeki etkisi ve sizlere yaratacağı risk ve fırsatların analizi geliyor. Peki bu analizi nasıl yapabilirsiniz? Öncelik, risk ve fırsatların finansal etkisini hesaplamak olmalı. Burada net bir çıktınız ya da sınıflandırmanız olabilir. Sonrasında ise sizin etkinizin boyutunu anlamanız için öncelikli konular kapsamındaki performansınız ve projelerinizin etkisini anlamlandırmanız gerekiyor. Değerlendirmeleriniz sonucunda ise negatif etkileri azaltacak ve potansiyel fırsatlardan yararlanacak aksiyonları önceliklendirmeniz önemli. Bu aksiyon planlarının belirli hedefleri, zaman çizelgelerini ve uygulama sorumluluklarını içermesi gerektiği de unutulmamalı.

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın Projeye Entegre etmenin yoluna bakın. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın 193 ülkenin iş birliğiyle oluşturulan kapsamlı bir kalkınma gündemi olduğunu belirtiyor. Bu hedefler, dünya genelinde benzersiz bir fikir birliğini temsil ederek 2030 yılına kadar hem insanların hem de gezegenin refahı için bir rota çiziyor. Küresel zorluklarla baş etmenin önemine vurgu yaparak, SKA'nin çağımızın en büyük zorluklarına çözüm getirdiğini ve bu zorlukların üstesinden gelmek için hedefleri net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade ediyor.

Özel sektörün, küresel kalkınma gündeminin ilerletilmesinde önemli bir müttefik olduğuna vurgu yapılıyor. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin de (KOBİ'lerin) bu süreçte kilit bir rol oynuyor. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın işletmelerin stratejilerini şekillendirmesi ve bu hedeflerle uyumlu bir şekilde hareket etmelerinin önemine vurgu yapılıyor. Ayrıca, iş inovasyonunun küresel hedefleri şirket operasyonları içinde sarmalayarak olumlu değişimi tetikleyebileceğine dikkat çekiliyor.

Sürdürülebilirlik konusundaki baskıların arttığı belirtilerek, işletmelerin çeşitli paydaşların beklentilerini karşılamak için sürdürülebilir kalkınma zorluklarına yönelik inovasyona odaklanmalarının önemine vurgu yapılıyor.

Son olarak, sürdürülebilir kalkınma odaklı stratejik yaklaşımın yalnızca daha sürdürülebilir bir dünyaya katkıda bulunmakla kalmayıp aynı zamanda yatırımcıları da cezbetme potansiyeli olduğuna değiniliyor. İş dünyasının, sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk girişimleriyle uyumlu hale gelerek daha geniş bir yatırımcı kitlesini çekebileceği vurgulanıyor.


Kurum ve kuruluşların sürdürülebilirlik önceliklerini belirlemek için yeni bir yolculuğu simgeliyor. 



Yorum Gönder

0 Yorumlar