Erozyon Ve Sel Kontrolü Projeleri Geçmişinden Kısaca Bahsedelim

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 1937 yılında yürürlüğe giren 3116 Sayılı Kanunla ağaçlandırma ve erozyonla mücadele konusuyla ilgilenmeye başlamıştır. Bu Kanunla başta Orman Teşkilatı olmak üzere bazı kamu kurumları, tüzel ve özel kişiler ağaçlandırma yapmakla yükümlü kılınmış olmasına rağmen uygulamalar 1955 yılına kadar düşük seviyelerde seyretmiştir. İlk kez 1955 yılında Tokat İlinin sel taşkınlarından korunmasına ilişkin çalışmaları o günkü orman teşkilatı üzerine almıştır. 1955 yılında yapılan “Türkiye Ağaçlandırma Teknik Kongresi’nde alınan kararlar, 1956 yılında çıkarılan 6831 Sayılı Orman Kanunu, 1963 yılından itibaren başlatılan planlı dönem, 1969 yılında Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü’nün kurulması ile birlikte planlara ve projelere dayalı ağaçlandırmalar geniş alanlarda gittikçe artan bir tempoyla gerçekleştirilmeye başlanmıştır.

Türkiye, içinde bulunduğu coğrafi konum, iklim, topoğrafya, jeolojik yapı ve toprak şartları sebebi ile erozyona karşı oldukça hassas bir ülkedir. Bu yüzden insanların tabiata olan yanlış müdahaleleri ve tabii varlıkları aşırı kullanımı erozyonu daha da artırmaktadır. Erozyon ile taşınan topraklarla birlikte organik madde taşınmakta, toprakların verimliliği azalmakta, taşınan rusubat ile birlikte barajlar belirlenen ekonomik ömürlerinden çok önce dolmakta, meydana gelen sel ve taşkınlar can ve mal kayıplarına sebep olmaktadır. Toprakların korunması, tabii kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve gıda güvenliğinin sağlanması için erozyonla ve çölleşme ile mücadele edilmesi zorunludur. 2008-2012 yılları arasında gerçekleştirilen Milli Ağaçlandırma Seferberliği kapsamında yapılan ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon ve mera ıslahı çalışmaları erozyonla oluşan toprak kayıplarını azaltmada önemli katkılar sağlamıştır. Bugüne kadar yapılan çalışmalar ile erozyon sebebiyle oluşan toprak kayıplarının azaltılmasında çok büyük faydalar sağlanmıştır.

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yapılan erozyon kontrolü çalışmalarından elde edilen tecrübelerle entegre eylem planları hazırlanmıştır. Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü koordinasyonunda OGM, DSİ, SYGM, MGM, AFAD ile Yukarı Havza Sel Kontrolü Eylem Planı (2014-2017) hazırlanmıştır. Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü koordinasyonunda OGM, DSİ, DKMP ile birlikte Erozyonla Mücadele Eylem Planı (2014-2017) hazırlanmıştır. Bu eylem planları ve yeni programlar ile erozyonla mücadele çalışmaları devam edecektir.

Diğer yandan küresel ölçekte erozyonla mücadele ve sel kontrolü gibi afet öncesi çalışmalara ve sellerden etkilenen arazi ve toprakların rehabilite edilmesine önem verildiği bilinmektedir. Baraj, yol,… gibi çeşitli yatırımlara zararları ve yerleşim birimlerinde can ve mal kaybı sebebiyle erozyonla mücadele ve sel kontrolü projeleri bir ülkenin kalkınmasında önemli olduğu vurgulanmakta ve Kalkınma Planlarında yer almaktadır.


Yorum Gönder

0 Yorumlar