Milletimiz tarih
boyunca ağaç ve çevreye büyük önem vermiştir. Her çocuk doğumunda ve ölümünde ağaç
dikmiştir. Anadolu Selçuklu Devletinin başkenti Konya da güzelliği ve bereketi ile
ünlü Meram Bahçeleri günümüze kadar gelebilmiştir. Selçuklu kentlerinde surlar ve kalelerin içlerinde
su yapıları ve bahçeler yapılmıştır.
Erzurum, Sivas, Kayseri,
Konya, Niğde ve Alanya gibi Selçuklu
şehirlerinde ev, köşk ve saray bahçeleri
kurulmuştur. Beyşehir’de göl kenarında
kurulan Kubadabad klasik Selçuklu şehirciliğinin mümtaz bir örneğidir. Selçuklularda su yapıları çok geliştiğinden bu
yapılarla birlikte yemişlikler
(bağ, bostan, yemişlikler),
meyve ve üzüm bağları(karm),
ateşlik odun(mahtab) ve kerestelik(mahşab) olarak kurulan koruluklar (meşcere)
sulanabilmektedir. Bahçelerin hoş kokuları,
çiçeklerin güzellikleri şiirsel metinlerde de görülmektedir. Mesela Mevlana Celalettin Rumi, eserlerinde nergis, sümbül,
gül ve laleden çok söz etmektedir.
Gülhane Parkından Bir
Görünüm
Özellikle Haliç çevresinde, Karaağaç bahçesi, Siyayuş Paşa Bahçesi, Fitne Bahçesi, Davut Paşa Bahçesi ve Harami Dere Bahçesi gibi bahçeler kurulmuştur. Anadolu yakasında Tokat, Sultaniye, Çubuklu, Kandilli, Kuleli, Üsküdar, Çamlıca, Haydarpaşa, Fener Bahçesi gibi bahçeler kurulmuştur. Rumeli yakasında Emirgan, Beşiktaş, Dolmabahçe ve Kazancıoğlu gibi büyük bahçeler yapılmıştır. Osmanlı tarihinde bir dönemi oluşturan Lale Devrinde, Kâğıthane’de inşa edilen bağ ve bahçeler bir dönemin doruk bahçe eserleri olarak önem taşır. Osmanlının son dönemlerinde Taksim’de, Üsküdar’da ve Sultanahmet’ de millet bahçeleri kurulmuştur. 20. Yüzyılda ise Gülhane Parkı, Üsküdar Doğancılar Parkı ve Fatih Parkı yapılmıştır.
0 Yorumlar
Yorumunuz İçin Teşekkürler..