Bazı ağaçlar sadece manzaramızı güzelleştirmez, coğrafyanın kaderini belirler. Bu ağaçlardan birisi hayat ağacı olarak da bilinen Afrika'ya özgü Baobap Ağaçları'dır.
Dünyada en fazla dile çevrilen kitap olan Küçük Prens kitabını okuyanlar hatırlar. bu ağacın varlığını ilk olarak Küçük Prens'ten duyanlar olabilir. Baobap Ağaçları, sevgili dostum Küçük Prens'in gezegeninin doğal bitki örtüsüdür. 😆
Aynı zamanda meşhur klasiklerden olan Jules Verne'in Balonla Beş Hafta kitabında da Baobap Ağaçları'nın adı bir çok kez geçmektedir.
Evet Afrika demişken, kıtanın en köklü sakinlerindendir. Okaliptüs, sekoya ve çınar ile beraber dünyada en uzun ömürlü ağaçları listesindedir. Bu dev ağaçların boyları genelde 30 m'den fazladır.
Uzun ömürlü ağaçlar hakkında daha önceki yazımızı da okuyabilirsiniz.
Bir çok canlının sığınabileceği ve besin kaynağı olarak kullanabileceği kurak savanalardaki tek kaynaktır. Gövde kalınlığı bakımından devasadır bu ağaç. Bu ağaçlar gövdelerinde yaklaşık olarak yüzde 75 ila 80 su bulundurabilmektedirler.
Baş Şüpheli: İklim Krizi
Küresel sıcaklığın artışı ile iklim değişikliğini konuştuğumuz şu zamanlarda kuraklık ve su kıtlığı - su kaynaklarının azalması bu ağaçları da etkilemiş. Tabi su tutabiliyor demiştik. Su kıtlığı olur da sadece insanlar mı etkilenecek. Maalesef son yıllarda Afrika'daki en eski Baobap Ağaçları'nın 13 tanesinden 9 tanesi tamamen kurumuş veya kuruma belirtileri göstermiş durumda. Güney Afrika, Zimbabve, Botsvana ve Zambiya, Afrika'nın sembolü haline gelen bu ağaçlara veda eden devletlerin içinde.
Romanya'da araştırmalar yapan Babes Bolyai University'e göre, bu ağaçların kurumasındaki en büyük şüpheli iklim değişikliğinin etkileridir. Kuruyan ağaçlar arasında 2500 yıllık olanlar var, en genç ise 1100 yıllık Baobap Ağaçları var. Bazı Baobap Ağaçları 3000 yıla kadar yaşayabiliyor. Baobap Ağaçları önemli bir su kaynağı görevi görüyorken aynı zamanda insanları ve orada yaşayan diğer canlı türlerini meyveleriyle besliyor.
Güc'cüg Pirens'in Baobap'ı
Dünyada en fazla dile çevrilen kitap demiştim yazının başında, evet evet Denizli ağzına bile çevrilmiş. Denizli ağzına göre ismi Güc'cük Pirens 😅 Gelelim Baobap Ağaçları'na. Kitapta tabi bir metafor olarak kullanılmış bu ağaç gerçek dünyadaki tehlikelere işaret ediyor. 1943 yılında çıkan yani II. Dünya Savaşı'nın bir çocuğu olan Küçük Prens, savaşlar etkisi altındaki Avrupa'yı bunalımdaki bir Avrupa ve birbiriyle savaşan dünyayı, karanlığın eşiğinde görüyordu.
Meşhur kitapta Küçük Prens, kendi gezegeninde bir problemle karşı karşıyadır. Güller ve turplar iyi ve zararsızdır. Fakat ölümcül Baobap Ağaçları gibi diğerleri zararlıdır. Eğer Baobap Ağaçları'nın büyümesine müsaade edilirse, onun küçücük dünyası yok olacaktır. Baobapların güçlü kökleri, kendi gezegeninin çekirdeğini delecektir. Baobaplar tüm yüzeyi tüketene kadar büyüyecek. Daha sonra boğucu tutuşlarına hapsolmuş olan küçücük dünyası sonsuza dek yok olacaktır.
Baobaplar o halde, ırkçılık tehdidi için bir metafordur. Aslında ırkçılık yazarın ülkesi olan Fransa'da 1799'da gerçekleşen Fransız İhtilali ile başlamıştı. Burada başlayan milliyetçilik akımı bir çok ülkeyi sıkıntıya soktuğu gibi 1.dünya savaşını daha sonra da 2. dünya savaşına sebep olmuştu. Tabi bu işin daha derin bakışı.
Biz dönelim ağacımıza. Küçük prensin dediği gibi, Çocuklar! günümüzde artık işte o baobaplara da dikkat etmemiz lazım :) Yeşil Kalın. Sağlıcakla kalın.
.jpg)
0 Yorumlar
Yorumunuz İçin Teşekkürler..