Kırsal kuraklıkla, şehirler sellerle sınanıyor

Göller, doğanın insanlığa sunduğu en değerli ekosistemlerden biri. Ancak, bu eşsiz doğal kaynaklar dünya genelinde çeşitli tehditlerle karşı karşıya. Türkiye’de son yıllarda göllerin hızla kuruması, küresel ısınma ve insan etkisi gibi faktörlerin bu doğal mirası nasıl yok ettiğini gözler önüne seriyor.

Türkiye’nin Gölleri Alarm Veriyor

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici’nin yaptığı açıklamalara göre, Türkiye’deki 240 gölden 186’sı tamamen kurumuş durumda. Geriye kalan göller ise kuraklık ve aşırı kirlilik tehdidi altında. Bu, ülkemizin tatlı su kaynaklarının geleceği için bir uyarı niteliğinde.

Dünyanın Göl Cenneti: Kanada

Dünyanın en fazla göle sahip ülkesi Kanada’dır. Kanada’da yaklaşık iki milyon göl bulunmakta ve bunlardan 31.700’ü üç kilometrekareden daha büyük bir alan kaplamaktadır. Bu, dünya üzerindeki göllerin %60’ının Kanada’da bulunduğunu gösteriyor. Kanada’nın gölleri, buzul çağlarından kalan bir miras olarak, temiz su kaynaklarının korunmasında dünya liderliğini sürdürüyor.

Küresel Çölleşme ve Kıyı Bölgelerindeki Tehlike

Sadece göllerin değil, toprakların da tehdit altında olduğu bir çağdayız. Çölleşme, kıyı bölgelerinde toprak erozyonunu artırarak liman kentlerinde sel riskini daha da büyütüyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika gibi kurak bölgelerde bu etkiler daha yıkıcı hale geliyor. Libya’da 11 binden fazla kişinin ölümüne yol açan sel felaketi, bu tehlikenin boyutlarını acı bir şekilde hatırlattı.

Türkiye’nin Görev Çağrısı

Göl ve sulak alanların korunması, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde hayati bir yere sahip. Bu kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve korunması için:

1. Yerel ve ulusal politikalar geliştirilmelidir.
2. Eğitim programları ile halkın bu konuda bilinçlendirilmesi gereklidir.
3. Uluslararası iş birlikleri yapılarak başarılı örneklerden ders alınabilir.

Sonuç

Türkiye’nin göllerini korumak, sadece çevresel değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik bir sorumluluktur. Göllerimizle birlikte ekosistemimizi kaybetmek istemiyorsak, bireyden devlete kadar herkesin sorumluluk alması gereken bir dönemdeyiz. Gölleri kaybetmek, geleceğimizi kaybetmektir.

Gelecek nesillere temiz su kaynakları bırakmak için bugün harekete geçmeliyiz!